1. Anasayfa
  2. Hastalıklar

Hastalıklar

A B D E F H İ K L M N O Ö P R S T U Z

Baş Ağrısı

Baş ağrısı toplumda en sık görülen rahatsızlıklardan biridir. Toplumun genellikle tamamına yakını hayatında en az bir defa baş ağrısı yaşamaktadır. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir. Baş ağrıları primer (birincil) ve sekonder (ikincil) olabilir.

Baş ağrısının nedenleri nelerdir

Primer baş ağrıları tüm baş ağrılarının %90’nı oluşturur. Bu tip baş ağrılarında allta yatan başka bir neden veya hastalık yoktur. Bu tür baş ağrılarına migren, gerilim ve küme tipi baş ağrıları dahildir.

Migren: Bu hastalık her yaşta görülebilse de, genellikle 20’li ve 50’li yaşlarda daha sık bulgu vermektedir. Çocuklarda görülme oranı %3-5’dir. Hastalarda sıklıkla tek taraflı, zonklayıcı, krizler halinde gelen, çoğu zaman bulanı-kusmanın da eşlik ettiği baş ağrıları izlenir. Baş ağrıları ışık, ses ve fiziksel aktivite ile artabilir. Auralı ve aurasız olmakla iki tipi mevcuttur. Auralı tip hastaların %10’da görülür ve bu zaman baş ağrıları başlamadan önce ön belirtiler olur. Ön belirtiler sıklıkla görme ile ilgili (parlak ışıklar şeklinde çizgiler, görme bozuklukları ve diğer) olsa da, kol-bacakta uyuşma, konuşma bozukluğu ve diğer belirtiler de izlenebilir. Hava kirliliği, sigara dumanı, yükseklik değişiklikleri, uçak yolculukları, doğum kontrol hapları, bazı yiyecek ve içecekler, uyku bozuklukları, aç kalma, yoğun parfum ve diğer kokular, hava durumu, mevsimsel değişiklikler migreni tetikleyebilir. Önemli olan hastanın tetikleyici durumları hastanın farketmesi ve bu durumlardan kaçınmasıdır.

Gerilim tipi baş ağrısı: Genellikle strese bağlı, yavaş başlangıçlı olup, kafanın arka kısmından başlayıp zamanla artar ve kafanın her tarafını tutar. Gerilim tipi başağrısı çoğunlukla hafif-orta şiddette şakak bölgesinde olur.

Küme tipi baş ağrısı: Bu başağrıları sıklıkla mevsimsel olup (ilkbahar-sonbahar) çok şiddetli ağrılardır. Diğer baş ağrısı tiplerine kıyasla erkeklerde daha sık rastlanır. Bu baş ağrıları genellikle günün aynı saatlerinde başlar ve sıklıkla da tektaraflı olur. Ağrı olan tarafda göz kızarması ve yaşarması da izlenebilir.

Sekonder baş ağrıları ise tüm baş ağrılarının %10’nu oluşturur. Bu grupta beyin damar hastalıkları, beyin tümörleri, sinuzit, göz hastalıkları, tansiyon ve diğer hastalıkların bir bulgusu olarak baş ağrısı olabilir. Beyin damar hastalıkları ve beyin tümörlerinde baş ağrısı intrakranial (kafa içi) basınç artışı sonucunda gelişir. Bu baş ağrıları içerisinde özellikle vurgulanması gereken anevrizma kanamalarına bağlı olan kanamalardır. Bu ağrıları hastalar ‘hayatımda yaşadığım en şiddetli ağrı’ şeklinde tarif edebilirler. Beyin damar hastalıkları ve beyin tümörlerine bağlı baş ağrıları olan hastaların diğer nörolojik bulguları da olabilir. Bu hastalarda, kol ve bacaklarda kuvvetsizlik, konuşma ve görme bozuklukları ve diğer türlü nörolojik bozukluklar izlenebilir.

Ne zaman doktora gitmeliyiz?
  1. Ani başlayan ve şiddetli baş ağrıları
  2. Uzun süreli devam eden ve ağrıkesici ilaçlara yanıt vermeyen baş ağrıları
  3. Önceden olan ağrılar şekil değiştirdiyse ve kullanılan ilaçlara yanıt vermiyorsa
  4. 10 yaştan küçük ve 50 yaştan büyük hastalar
  5. Bilinen ve takip edilen ve baş ağrısına neden olabilecek hastalığı (yüksek tansiyon, tümör, sinuzit ve diğer) olanlar
Baş ağrısında tedavi

Baş ağrısı tedavisi baş ağrısının nedenine bağlı olarak yapılır. Primer baş ağrılarında medikal tedavi (ilaç tedavisi) yapılır. Sekonder baş ağrılarında tedavi ağrının nedenine yönelik yapılmalıdır. Beyin damar hastalıkları ve tümörlerinde cerrahi tedaviler düşünülebilir.

Algolojik tedaviler

Tetik noktalar: Baş, boyun ve omuz kaslarının içindeki tetik noktalar kendiliğinden baş ağrısına neden olabilir. Ek olarak, migren, gerilim tipi, travma sonrası ve diğer baş ağrısı bozuklukları olan hastalarda da tetik noktalar mevcut olabilir. Bu altta yatan baş ağrısı durumu için kötüleştiren veya devam ettiren faktörler olabilir. Bu hastalar tetik nokta enjeksiyonundan fayda görürler.

Botoks, baş ağrısına neden olan ağrı liflerinin etrafına enjekte edilir. Botoks, enjekte edildiği yerin etrafındaki sinir uçlarına girer ve ağrı iletimi ile ilgili kimyasalların salınmasını engeller. Bu, beyindeki ağrı ağlarının aktivasyonunu engeller.

Sinir blokları, baş ve boyun ağrısı olan hastalarda yararlı tedavi seçeneklerinden birisidir. Ek olarak, bu periferal sinir prosedürleri, migren ve küme baş ağrısı gibi birincil baş ağrısı bozukluk larında da etkili olabilir. Baş ağrısında baş çevresinde, Büyük oksipital sinir bloğu, küçük oksipital sinir (LON) ve supratrochlear (STN), supraorbital (SON) ve aurikulotemporal sinirler (ATN), Gasser ganglionu ve sfenopalatin ganglion bloğu etkin olabilir.

Proloterapi, servikal bağları ve tendonları güçlendirerek, arka boynun çok yaygın tetik ve ağrı bölgelerini tedavi ederek başağrısı şiddet ve sıklığında belirgin derecede iyileşme sağlamış olur.

Nöral terapi kas-iskelet sisteminden kaynaklanan ağrılarda olduğu gibi migren ve gerilim tipi baş ağrılarındada etkili olur.

Osteopati ve manuel tedavi

Vertebral yapıların, kaburgaların ve sinir sistemindeki rahatlaması sonucunda dolaşım sistemindeki basıncın azalmasıyla yetersizlik ortadan kalkar. Bu rahatlama kafa içi basıncı, beyin omurilik sıvısının (BOS) akışkanlığının artması demektir. Torakal ve kostovertebral eklem ve servikalde unkovertebral eklemlerin komşuluğunda ilerleyen sempatik zincirin regüle edilmesi ve sinir sisteminin rahatlamasıyla birlikte oluşan vasküler basıncın azalmasına yol açar. Osteopatik manuel tedavi sonrasında omurga ve kostal kavşakların konumunu normalleştirir ve böylece damarlardaki kan basıncı azalır, sinir sistemine olan etki de azalacağından baş ağrısında rahatlama sağlayacaktır.

Baş ve boyun kaslarından gelen nosioseptif afferent uyaranlar sonucu trigeminal sinir çekirdeklerine gelen nöral sinyallerin oluşturduğu etkiler. Bşiu kaslarda bulunan tetik noktalardan gelen uyarılar, devamlılık arz ettiği sürece aşırı duyarlılık nöral sistem etkisinin yanı sıra vasküler etki de yapmaktadır. Bu uyaranların ortadan kaldırılması baş ağrısında azalmayı sağlayacaktır. Osteopatik manipulatif tekniklerin trigeminal nukleus kaudalise olan etkisinin ağrıyı azaltıcı etkileri tespit edilmiştir. Yapılan manupilatif tekniklerin otonom sinir sistemi üzerinde düzenleyici etkisinin olduğunu bilinmektedir. Baş ağrısı tedavisinde, omurga manipulasyonları, kas teknikleri, yumuşak doku ve fasyal tekniklerin oldukça faydalı olduğuna dair birçok çalışma mevcuttur.

Gerilim tipi başağrısında osteopatik tedavi

Gerilim tipi baş ağrısı biyomekanik, psikolojik ve davranışsal tetikleyicilerle ilişkilidir ve multimodal tedavi yaklaşımının temelini oluşturur. Genellikle iki taraflıdır, sıklıkla başın frontal (alın), temporal (şakak) ve suboksipital (ensekökü) bölgeleri çevresinde donuk, bant benzeri bir his olarak tanımlanır. Bazen boyun da etkilenebilir. Gerilim tipi baş ağrısı en sık zihinsel stres ve kas gerginliği ile tetiklenir, bu da osteopatik bir yaklaşımla en iyi şekilde tedavi edilebilen bir zihin-beden-ruh bağlantısı olduğunu gösterir. Manuel terapi ve osteopatik tedavi ile ağrı, frekans ve baş ağrısı yetersizlik indeksi skorlarında düzelme olduğu, depresyon ve anksiyetenin azaldığı ve baş ağrısının iyileştiği görülmektedir.

Fizik tedavi

Vertebral yapıların, elektirik stimülasyonu, biofeedback, yoga, masaj terapisi ve bilişsel davranış terapisi gibi yöntemler baş ağrısı semptomlarının önlenmesinde faydalı olabilir. Sıcak veya soğuk paketler uygulamak veya sıcak duşun akışını boynun arkasına yönlendirmek bazı durumlarda ağrıyı hafifletebilir. Düzenli egzersiz yapmanın da baş ağrısının azalmasında rolü vardır.

Beyin cerrahisi

Baş ağrısının nedeni beyin içinde bir kanama, tümör, beyincik sarkması yada sıvı birikimi gibi bir nedene bağlıysa ameliyat gerekebilir.

Bütünsel tedaviler

Baş ağrısında tedavi için algolojik yöntemler, osteopatik yöntemler, ilaç tedavileri, hatta bazı özel durumlarda cerrahi yöntemler kullanılşabilir. Bu nedenle bir ekip tarafından tedavi edilmeleri ve günlük aktivitelerinin de düzenlenmesi gerekmektedir.

1
Merhabalar, size nasıl yardımcı olabiliriz ?